Sosyal bağımlılıklar, artan teknoloji kullanımı ile birlikte daha çok hayatımıza giren sosyal medya kaynaklarının bilinçsiz kullanımıdır.
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Yaşadığımız bir çok olayda bir farkındalık anı yakalayabiliyoruz. Kitaplardan ve insanlardan da birçok şey öğreniyoruz. Hepimizin yetiştiği kültür, aile, çevre ortamı, okuduğumuz kitapları yorumlama şeklimiz bile farklı, çok kitap okuyan çok bilse de her kitabı okumamız ve okuduğumuz her kitaptan çıkardığımız anlam bile farklı olabiliyor. Çünkü beyin alt sistemlerinde o konuyla ilgili benzer veya karşıt düşünce birikimi her insanda aynı olmayabilir.
Bu nedenle, insanları yaşamından uzak tutmaya kendini kitaplarla dolu bir dünyaya hapseden insanlar, aslında hangi duygularının üstesinden gelemedikleri için, insanlarla olan ilişkilerinde neyi çözemedikleri için kitaplarla daha fazla iç içeler, bu içsel soruyu kendilerine sorduklarında verecekleri cevap bir A-ha anı yaşatacaktır. Kendilerinde fark etmedikleri veya fark ettikleri halde çözemedikleri hangi zayıf yanı ile karşılaşacaktır. İnsanların bazen kendilerini güçlü sandıkları yanları en güçsüz yanları olabiliyor.
Tetiklendiğinizi fark ettiğiniz her anda da zayıf yanınız gözler önüne seriliyor. Kendinize sormanız gereken soru neden öfke duygusuna kapıldığınızdır. Hangi duyguma zarar verdi. Bu duygunun altında yatan temel sebep ne, ne zamandır aynı duruma tepki veriyorum. Zihninizde canlanan geçmişe ait o an gözler önüne serildiğinde, bir farkındalık anı yakaladığınızda ancak çözüme gidilebilir. Fark etmediğiniz hiçbir konuyu ve duyguyu çözemezsiniz.
Sosyal bağımlılıklardan kurtulma
Teknolojinin yaygınlaşmasıyla bir çok insan yalnız kaldı ve bu yalnızlık ya da teknoloji ile çok fazla iç içe olmak sosyal bağımlılıkları artırdı, iletişim becerilerini köreltti.
Bununla ilgili yapılan bir sosyal deneyde;
“Arkadaşlar sosyal medya üzerinden uzun süre haberleşirler ve yazılı iletişimde herkes birbirini çok özlediğini söyler. Yazışmaları saatler sürmektedir. Süreç içerisinde bir araya gelme kararı alırlar ve bir araya geldiklerinde konuşacak bir şey bulamadıkları gibi yine ellerinde teknolojik cihazlarla ancak bu defa farklı sosyal medya hesaplarındadırlar ve bir arada olmaları onlar için çok bir anlam ifade etmemektedir.”
Sosyal medyanın bağımlılık olduğunu bilinçli olarak kabul edip kendinize bu alanda sınır koymanız ve bağımlılık tedavilerinde olduğu gibi bu bağımlılığınızın yerine yeni ve hayatınıza katkı sağlayacak bir şey koymanız gerektiğini fark etmeniz gerekiyor.
Hobileriniz size bu konuda destek olabilir. Birincil bir iş yaşamınız varsa hobinizi ikinci bir meslek olarak hayata geçirmenin zamanı gelmedi mi, nerden biliyorsunuz hobiniz belki gerçekleştirmek istediğiniz amacınız olursa belki istemeden gittiğiniz, belki sadece para kazanmak için gittiğiniz işin yerini alabilir. Sevdiği işi yapan insanlar hiçbir zaman yorulmazlar.
Mesela, futbol oynamayı çok seviyorsunuz. İlk bulduğunuz fırsatta futbol oynamak için saha arıyorsunuz. Futbolcu olmak için yaşınız mı geçti. Futbol veya sporla bağlantılı hangi meslek size kendinizi daha iyi hissettirir.
Yaşamınızda değişimi başlatın
İlkokul öğretmeniniz “büyüyünce ne olacaksın” diye sormuştur. Ne cevap vermiştiniz? Polis, polis olmayı istemekteki amacınız neydi insanları korumak, polis olmak için geç mi kaldınız? Polislik yerine başka hangi meslek seni mutlu eder?
Gelen cevap genellikle polislik mesleğinin insanlığa verdiği hizmeti içeren bir meslek olarak geri dönüyor. Temel duygu insanları korumak olan başka bir meslek.
- Siz küçükken ne olmak istediniz?
- Bugün geç mi kaldınız?
- Yerine hangi meslek size temelde o meslek kadar doyum verir?
Belki de birincil işiniz olarak şu an onu yapıyorsunuz.
Eğer öyleyse, ne mutlu size kendinizi hiç çalışıyor gibi hissetmediğiniz için. Koçluk seanslarımızda bir çok sorunuzun cevabının kendi içinizde olduğunu bilmeniz önemlidir. Koçlukla siz bize sadece gitmek istediğiniz yaşamı, çözmek istediğiniz konuyu getirirsiniz. Biz farkındalık yaratan soruların sizde yaratacağı yeni bakış açısıyla yaşamak istediğiniz hayata nasıl ulaşacağınızı size buldurmak için size iç görü kazandırırız.
Kendinizin, güçlü yanlarınızın, değerlerinizin farkına varmanıza ve sizi tam ve bütün olarak kabul ederek, her bireyin farklılığını ve eşsizliğini bilerek sizin yanınızda sizinle yürürüz. Bu anlamda bilmeniz gereken önemli bir konu da koçlukta yapılan her görüşmenin gizlilik çerçevesinde yapılıyor olması ve görüşülen konuların üçüncü kişilerle paylaşılmıyor olmasıdır.
Bilgi Akademi
25 yılı aşkın bir süredir bireysel gelişim ve danışmanlık hizmetleriyle birlikte Bilgi Akademi çatısı altında Koçluk ve Bireysel Gelişim Program ve Hizmetleri vermektedir.
Bilgi Akademi’de verilen programler İstanbul Gedik Üniversitesi akreditasyonu ve kalitesi ile verilmektedir.
Kurumumuz ICF (MCC) ünvanlı koç Nursel KALENDER tarafından kurulmuş olup, verilen koçluk program ve hizmetleri Koçluk Etik Standartlarına uygun olarak verilmektedir.